Adıyaman Sağlık Haberleri

Haber Takip Merkezi – Güncel ve Tarafsız Haber Sitesi – Ülkenin Nabzını Tutan Site

CHP’li Çakırözer Erdoğan’ın tüm rakiplerinin zindanda olduğuna dikkat çekti: ‘Dünya görmezden gelemez’

CHP'li Utku Çakırözer, demokratik değerlerin önemine işaret ederek “Erdoğan’ın rakipleri zindanda tutuluyorsa demokratik dünya bunu görmezden gelemez” dedi.

“`html

Utku Çakırözer’den Önemli Açıklamalar

CHP Eskişehir Milletvekili ve NATO Parlamenter Asamblesi üyesi Utku Çakırözer, Cumhuriyet gazetesinin sorularını yanıtlayarak önemli değerlendirmelerde bulundu.

Avrupa’nın Sığınmacılar Üzerindeki Tutumu

– CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Türkiye’deki gelişmelere yetersiz tepkiler göstermeleri nedeniyle Avrupa ülkelerini eleştirdi ve bu durumu sığınmacılarla ilişkilendirdi. Sizce bu, geri kabul anlaşmasının bir sonucu mu?

Avrupa Birliği ülkelerinin yöneticileri, Suriyeli sığınmacıları kendi ülkelerine geri göndermemek adına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı memnun etmeye çalıştılar. Bunun yanında, güvenlik kaygıları da bu duruma eklenmiş durumda. ABD Başkanı Trump, Avrupa’nın önceliklerini göz ardı edince, Rusya’nın oluşturduğu güvenlik tehditleri sebepleriyle Avrupa, Erdoğan’a karşı tavır almakta zorluk yaşıyor.

Hükümetlerin bu dengeleri sağlamaya çalışması yanı sıra, Fransa ve Almanya gibi ülkeler, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi gibi kurumlar, Türkiye’deki demokratik gerilemeye karşı seslerini yükseltmekte. Bu, Avrupa’daki birçok partinin hala ilkesel değerlere bağlı kaldığını ve Türkiye ile ilişkilerin sadece güvenlik ve göç konularında yürütülemeyeceğini göstermektedir. Sessiz kalanlarla ilgili ise, Genel Başkanımızın belirttiği gibi bu hukuksuz süreç bittiğinde, dostlarımızın sessizliklerini de hatırlayacağız. Bu antidemokratik uygulamaların mağduru yalnızca Erdoğan değil, bu duruma sessiz kalanlar da olacaktır.

ABD ve Rusya’nın Sessizliği Üzerine

– ABD ve Rusya neden sessiz?

Her iki ülke için de “Erdoğan rejimi” pratik bir aktör. Türkiye, hukuk devleti ve hesap verebilirlikten uzak bir yönetim tarafından yönetildiği için, kendi çıkarları doğrultusunda Erdoğan’dan oldukça memnunlar. ABD, bölgedeki önceliği olan İsrail’in güvenliğini sağlamak için Erdoğan’ı kullanıyor. Bu bağlamda Türkiye ile İsrail arasında Bakü’de gizli temaslar başlamış durumda; bunun ABD’nin bilgisi dışında gerçekleştiği düşünülmüyor. Putin ise üzerindeki yaptırımları aşmak ve NATO’daki dayanışmayı zayıflatmak için Erdoğan’ı kullanıyor.

Özgür Özel’in Batı’ya Yönelik Eleştirileri

– Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Özel’in Batı’ya yönelik eleştirilerini “ülkesini dışarıya şikayet etmek” şeklinde nitelendirdi ve “Batı’dan medet umuyor” dedi. CHP Batı’dan ne bekliyor?

CHP, Batı’dan herhangi bir beklenti içinde değil. Biz, Erdoğan’ın otoriter yönetimine karşı mücadelemizi kendi kaynaklarımızla sürdürecek güce sahibiz. Umudumuz, Türkiye’nin meydanlarında özgürlük talep eden gençlerde ve her kesimden yurttaşın yükselen adalet çağrısındadır.

Utku Çakırözer

Avrupa’nın Türkiye’yi Anlaması Gerekiyor

‘AVRUPA TÜRKİYE’Yİ DOĞRU OKUMALI’

Avrupa’nın kendi geleceği açısından Türkiye’yi doğru bir şekilde analiz etmesi gerekiyor. Kısa vadeli çıkarlar uğruna Erdoğan’ın Türkiye’ye verdiği zarara sessiz kalmamalılar. Türkiye’ye olan ihtiyaç, Erdoğan’ın demokrasiye verdiği zararı göz ardı etmemeli. Biz Avrupa’nın bir ortağıyız; Avrupa Konseyi, AGİT ve NATO üyesiyiz. AB’ye aday bir ülke olarak, demokratik ilkeler üzerine kurulu ilişkiler geliştirmeliyiz. Eğer bu ülkede Erdoğan’ın karşısında yer alan üç rakip haksız yere zindanda tutuluyorsa, demokratik dünya bunu görmezden gelemez.

Demokrasi İçin İşbirliği

‘İŞBİRLİĞİ YAPMAK ZORUNDAYIZ’

Otoriterleşmeyle mücadelede, dünya çapında bir dayanışma gereklidir. Otoriter yönetimler nasıl işbirliği yapıyorsa, demokratik ülkelerin de birbirlerine destek vermesi şart. Genel Başkanımız Özgür Özel, dış politika kurmaylarımız ve TBMM’nin ilgili komisyonları, her platformda Türkiye’deki demokratik mücadeleyi anlatmaktadır ve bu bağlamda büyük destek görmektedir.

AKPM’nin Çağrısının Önemi

– Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) İmamoğlu’nun serbest bırakılması yönündeki çağrısı etkili olabilir mi?

AKPM’nin çağrısı, yalnızca bir kişinin değil aynı zamanda halk iradesinin de savunulması anlamında değerlidir. Türkiye’de demokrasiye inanan milyonlar için bu moral kaynağıdır. Ne yazık ki, birçok Avrupa hükümeti Türkiye ile göç, ticaret gibi konularda pragmatik bir çizgide ilerlemeyi tercih ediyor. Oysaki temel hakların keyfi olarak kısıtlandığı bu ortamda, Avrupa’nın yalnızca çağrıda bulunması değil, aynı zamanda değerlerini koruyarak inandırıcı bir duruş sergilemesi gerekmektedir.

AB’nin Türkiye ile İlişkileri

‘TÜRKİYE ERDOĞAN’DAN İBARET DEĞİL’

– AB’nin Türkiye ile ilişkisini kesmesi, üyelik sürecini durdurmasının bir çözümü var mı?

Kesinlikle hayır. Türkiye yalnızca Erdoğan’dan oluşmuyor. Toplumun büyük bir kısmı kendi ve çocuklarının geleceğini batıda görmekte. Demokrasi değerlerinin benimsenmesi adına üyelik sürecinin durdurulması, halkın demokratik arzularının önünü tıkamak anlamına gelir ve oldukça yanıltıcı bir sonuç doğurur.

Öğrenciler İçin Vize Serbestisi Çağrısı

‘ÖĞRENCİLER İÇİN VİZE SERBESTİSİ ÇAĞRISI’

Ayrıca, halkımızın AB’den en büyük taleplerinden biri vize meselesi. AB, kendi demokrasi ve haklar konusundaki taahhütleri doğrultusunda, üniversite öğrencilerine vize serbestisi sağlayarak önemli bir adım atabilir.

İmamoğlu’nun Uluslararası Destekleri

– Paris Belediyesi İmamoğlu’na fahri hemşehrilik verdi, İtalya’nın Bologna kentinde belediye binasına posterini astı. Bu destekleri nasıl yorumluyorsunuz?

Öncelikle, Ekrem İmamoğlu’na yapılan bu hukuksuzluğu tüm dünya gözlemliyor. Aynı zamanda, bu yerel yönetimlerin demokratik değerlere sahip çıkmasının göstergesi. İmamoğlu, son yıllarda Balkanlar, Avrupa ve Ortadoğu’da kurduğu güçlü ilişkiler sayesinde bu tür destekleri alıyor. Demokrasi, yalnızca ulusal değil, yerel yönetimlerde de korunmalıdır. Paris, Bologna ve diğer şehirlerdeki bu hareketler sadece İmamoğlu’na yönelik bir destek değil, adaletsizliğe karşı global bir direniş çağrısıdır.

Trump ve Erdoğan İlişkileri

– ABD Başkanı Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu ile görüşmesinde Erdoğan’a olan sempatisini dile getirdi. Trump Erdoğan’ı neden seviyor?

Trump ile Erdoğan arasında gerçek bir dayanışma yok. Çünkü biri diğerine zarar verecek şekilde şantaj yapmazdı. Aslında, Trump Erdoğan’a istediğini yaptırabileceğini bildiği için sürekli övgüde bulunuyor. Bu durum, ulusal çıkarlarımız açısından kaygı verici bir mesele. Erdoğan-Trump ilişkisi Türkiye’ye hiçbir yarar sağlamadı, aksine uluslararası alanda büyük bir prestij kaybına yol açtı.

F-35’lerin Durumu

– Trump’ın Türkiye’ye F-35’lerin verilmesini sağlayacak sevgisinin bir getirisi var mı?

Mevcut durumda, anti-demokratik liderlerin birbirine duyduğu bir yakınlık söz konusu. Ancak bu ilişki Türkiye’nin dış politikasına olumlu bir yansıma yapmadı. Örneğin, Trump döneminde Ermeni Soykırımı’nın tanınmasına yönelik kararlar alındı. Kıbrıs Rum Kesimine yönelik silah ambargosunun kaldırılması yine Trump döneminde gerçekleşti. F-35’lerle ilgili yaptırım kararlarını veren ve Türkiye’ye bu uçakları vermeyen de Trump’tır. CHP olarak, ABD ile olan ilişkilere ulusal çıkarlarımız açısından yaklaşılmasını savunuyoruz. F-35’ler hakkında yürütülen politikaların Türkiye’nin egemenlik haklarını gözeterek ilerlemesi gereklidir. Amaç, sadece uçakları almak değil, Türkiye’nin savunma sanayi projelerine geri dönmek olmalıdır.

CHP’nin Dış Politika Vizyonu

– CHP’nin dış politika konularına yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel Başkanımız Özgür Özel’in ifade ettiğine göre, içerideki siyasi rekabet olsa da, dışarıda AB üyeliği, Kıbrıs ve Filistin gibi temel konulara odaklanmalıyız. AB üyelik sürecimizi desteklemek için Sosyalist Enternasyonal ile somut adımlar atıldı. Filistinliler için ise, Erdoğan’dan daha samimi çabalar gösteriliyor.

CHP’nin dış politika hedefi, Türkiye’yi uluslararası alanda saygın ve öngörülebilir bir aktör haline getirmektir. Temel ilkemiz, Türkiye’nin egemenliğinden, ulusal çıkarlarından ve kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ten miras barışçıl dış politika anlayışından ödün vermemektir.

Utku Çakırözer

Kurumların Devlet Aklına İhtiyacı Var

‘KURUMSAL DEVLET AKLI ŞART’

Dış politika, günlük siyasi hesapların ötesinde, kurumsal bir yönetime ihtiyaç duyulabilecek bir alandır. CHP’nin uluslararası sosyal demokrat ağlarla olan güçlü bağları ve güven ilişkileri, dış politikadaki hedeflerimize ulaşmamızda önemli katkılar sağlayacaktır.

AKP’nin Dış Politikası Üzerine Değerlendirmeler

– AKP’nin son dönem dış politikasını nasıl değerlediyorsunuz?

Tek kelimeyle bir fiyasko. Tek adam yönetimi sonucunda, kişisel ve ideolojik tercihler ülkemize büyük kayıplar yaşattı. Hem komşularımızı, dostlarımızı hem de müttefiklerimizi kaybettik. Son zamanlarda Orta Asya Cumhuriyetleri, Kıbrıs’ı tanıyarak büyükelçilerini atadılar. Bu durum, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını tehdit eden bir adımdır. İktidarın hukuksuz eylemlerine talip olmamak gerekiyor!

CHP’nin Kapatılma İhtimali

– Cumhurbaşkanı Erdoğan, “CHP marjinal bir örgüt gibi hareket ediyor.” diyor. Kurultayınızı gerçekleştirdiniz ama “kapatma” tartışmaları var. Böyle bir durum mümkün mü?

Asla, hayır! Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetlerinden birini temsil ediyoruz. Geçmişte Türkiye ne zaman zor durumda kalsa, CHP her zaman bu durumu aşmayı başarmıştır. Bu partiyi kapatmaya kimin gücü yeter ki halk da buna izin vermesin? Olağan üstü kurultayımızda, birlik mesajı verdik ve hukuksuzluklara boyun eğmediğimizi herkese gösterdik.

Erken Seçim Beklentileri

– Özgür Özel, erken seçim beklenmiyorsa Cumhur İttifakı’nın Erdoğan’ı aday göstermeyeceğini ifade etti. CHP’nin bu durumda hangi adımları atması gerekir?

AKP’nin tek hedefi, Erdoğan’ın koltuğunu korumaktır. Seçim zamanında yapılmazsa, Erdoğan’ın aday olabilmesi zor. Tercih Erdoğan’ın: ya erken seçim ya da emeklilik. Sonuç ne olursa olsun: Halkın iktidarı, CHP iktidarı. CHP olarak, halkımızın sesini duyuyor ve erken seçim talep ediyoruz. Bizim yanımızda, sandığımızın önünde adayımızı ve taleplerimizi yükseltmeye çalışıyoruz. Ekonomi, anayasa, demokrasi gibi konularda yaşanan adaletsizlikler ortada. Bu talepleri sokaklarda yaygınlaştırarak erken seçim çağrısını daha etkili hale getirmeliyiz. Özellikle, İstanbul ve diğer şehirlerden yükselen bu sesler dikkate alınmak zorundadır.

AKP İçindeki Tartışmalar

– İmamoğlu’nun diplomalarının iptali ve gençlerin yargılanmasına yönelik sıkıntılar, AKP içinde bir huzursuzluk oluşturuyor mu?

Eğer bir diploma 31 yıl sonra hukuksuz bir şekilde iptal edilebiliyorsa, bu ülkede hiçbirimizin hukuksal güvencesi yok demektir. Duyumlara göre; İmamoğlu ve ona destek veren gençlere karşı yapılan haksızlıklar, AKP içinde rahatsızlık yaratıyor.

İmamoğlu’nun Serbest Bırakılması İhtimali

– İmamoğlu’nun hızlı bir şekilde serbest kalacağına yönelik iddialar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Gerçek bir hukuk devletinde, bir gün bile cezaevinde tutulması mümkün değil. İmamoğlu, asılsız tanıklarla haksız yere hapiste yatan bir kişi. Cuma günü Silivri mahkemesindeki savunması tarihe geçecek önemli bir nitelikte. Herkesin bu savunmayı dikkatlice okuması gerekiyor. Geçmişte politik nedenlerle karar veren hakimlerin nasıl yargılanmış olduğunu gördük; benzer bir hukuksuzluk içinde bulunanların hesap vereceklerini unutmamalılar.

Utku Çakırözer’in Kısa Biyografisi

1970 yılında Eskişehir’de doğmuştur. İlk, orta ve lise eğitimini Eskişehir’de tamamlamıştır. Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra, aynı üniversitede siyaset bilimi alanında yüksek lisans yapmıştır. Maryland Üniversitesi’nde dijital gazetecilik eğitimi almış olan Çakırözer, uzun süreli diplomasi muhabirliği yapmıştır. Cumhuriyet Gazetesi’nde Ankara temsilciliği ve genel yayın yönetmenliği görevlerini yürütmüştür. CHP milletvekili olarak TBMM Dışişleri Komisyonu ve NATO Parlamenter Asamblesi üyeliği yapmaktadır.

FOTOĞRAFLAR: VEDAT ARIK

“`